HDP Cumhurbaşkanlığı seçimlerindeki duruşunu değerlendirdi: Korozyon oluştu
Türkiye tarihi seçimini geride bıraktı.
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday gösteremeyen HDP, Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’na destek verdiğini açıkladı.
Seçimlerin ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın muhalefeti kızdırarak seçimi büyük bir farkla terk etmesi.
İttifakların oluşmasının uzun sürdüğü seçimlerin ardından kısa sürede Millet İttifakı’ndan istifa davetleri yükseldi.
Seçimlerdeki başarısızlıkların nedenini ispatlamak için gündeme gelen HDP’nin Parti Meclislerinde seçim sürecinin ardından sonuçlar değerlendirildi.
Seçim sonuçları değerlendirildi
Seçimlerin ardından özeleştiri sürecine girildiği kaydedilen açıklamada, ” Özgün bir eleştiri-özeleştiri süreci ve yeni döneme güç katabilecek yapıcı değerlendirmeler en önemli ihtiyaçlar. Görüşmemiz böylesine hayati bir olayın önemli anlarından biri oldu.”söylendi.
Başarısızlığın nedenini sıraladılar
Açıklamada, cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimlerinin eşitsiz ve adaletsiz bir ortamda yapıldığı belirtilirken, başarısızlığın diğer nedenleri ise şöyle sıralandı:
Seçim sonuçlarındaki başarısızlık o kadar yapısaldır ki, adayların seçim süreci, örgütlenmenin yetersizliği, siyasi yaklaşımlardaki farklılıklar, kampanyanın doğası gibi etkenlere bağlanamaz.
Siyasi, örgütsel ve siyasi yenilenmenin sağlanması için sadece HDP ekseninde değil partiyi oluşturan tüm kurumsal yapıların bu dönemin muhasebesini yapması kaçınılmazdır.
Gerçek ve onarıcı bir eleştiri ve özeleştiri sürecinden geçtiğimiz tüm güç ve iradelerimizle yeniden buluşmak, tazelenmek hepimiz için siyasi bir sorumluluk ve yükümlülüktür.
Unsurlarda katı, uygulamada esnek mottosuyla tarihsel emeklerin toplamı olan HDP fikrinde ısrar ederken, toplumsal bağları güçlendirecek yeni sistemlerin inşasında yaratıcı ve esnek olacağız.
Temsili ve orta sınıf siyaset biçimine takılıp kalmak yerine siyasetin toplumsallaşmasına odaklanacağız. Bundan sonraki çalışmalarımızda toplumsal dinamikleri ortaya çıkarmaya daha çok odaklanacağız.
Parti-halk, merkez-yerel gibi hiyerarşik ikiliklerle hayatın her alanında cinsiyete dayalı bürokratik yapılara, anlayışlara ve eşitsizliklere karşı devrimci kolektif emeği ve anlayışı temellendireceğiz.
Bu gidişattan rahatsız olan, değişimi kaçınılmaz gören her örgütlü yapı, çevre ve kişiyle bu temelde birlik beraberlikte ısrar etmek direnişimizin ve sınırlarımızı yeniden inşa etmenin önceliği olacaktır.
“Cumhurbaşkanlığı seçimlerindeki duruşumuzdan kaynaklı aşınmalar var”
Üçüncü yolu demokratik ittifaklar ve halkın katılımı ekseninde inşa etmenin temsil siyasetine yönelik doğru eleştirilere analitik bir bakış açısı sunacağına inanarak şu sözleri kullandık:
Fikirlerimizi en güçlü şekilde hayata geçirecek ve bizi sistemin iki hegemonik fay hattının ötesine taşıyacak ideolojik-politik duruş üçüncü yoldur.
Cumhurbaşkanlığı seçimlerindeki tavrımızdan dolayı erozyon meydana geldiği aşikardır.
Üçüncü yol siyasetinden kısmi kopuşun ve iki kutbu desteklememe unsurunun yarattığı ideolojik erozyonları hep birlikte onaracağız.
Üçüncü yol siyasetini toplumsallaştırmanın çaresini yeniden toplumsal çabayla bulacağımıza inancımız tamdır.
Üçüncü yol stratejimizin değerli amaçlarından biri demokratik ittifakları genişletmektir. İttifak politikamızı seçimlerle sınırlı tutmak bizim için bir özeleştiridir.
Öte yandan toplumun tüm dinamikleriyle ittifaklar kurmak partimizin temel amacı olmaya devam edecektir. Bu politik-toplumsal yaklaşımın kaynağı, doğrudan angajman ve özgürleşme fikrimizdir.
Bilinmelidir ki, seçim başarısızlıkları, eksiklikleri ve kusurları siyasi düşüncelerimize gölge düşüremez; aksine daha güçlü ve özeleştiri ile sahiplenmemizi ve hareket etmemizi gerekli kılıyor.
Yeni dönemde ittifak politikamızın devamını toplumsal alanda yeniden birlikte inşa etmenin yollarını arayacağız. Bu toplantıların parti ile halk arasındaki uçurumun giderilmesine katkı sağlayacağına ve inşa sürecimizi güçlendireceğine inanıyoruz.